10 Aralık 2014

peki ama bebekle yolculuk ve tatil nasıl olacak?

İşteeee, gelelim deneyimlerimizi çaresizce googleda "bebekle yolculuk" yazan endişeli anneyle paylaşmaya.
Bu güne kadar Melissayla iki defa  İzmir'e, iki defa Stuttgart'a, bir defa Boston'a, iki defa da Berlin,e uçmışluğum var, öncelikle belirtmeliyim ki her biri ayrı deneyim, biri diğerinin akışına uyuyor demek biraz zor. İlk biletimi hamileyken Boston'a almıştım ve doğumdan sonra Melissa'ya o lanet ismi aklıma geldikçe bile içimi sinir basan pavlik bandajlar takılmıştı, tabii bandajları hamileliğinizde kestiremiyorsunuz. Neyse tatili iptal edecektim en ama en gözümde büyüyen kısım on saat boyunca uçakta bandajlı bir bebekle ne yapacak olduğum idi, bandaj kullanan anneler bilirler bebeğiniz yüz üstü uyuyamaz yatakta dönemez, rahatsızlardır.


Şimdi siz bebeğinizle tatile çıkmaya karar verdiniz işte en büyük adımı attınız. Artık yolculuğu ve tatili ailenize yeni katılan minikonuzun ihtiyaçlarına öncelik vererek planlamaya başlayabilirsiniz.

Yolculuk Planlaması: 

İlk adımınız uçak bileti almak, biletinizi alırken önce ve önce bebeğinizin uyku saatlerini göz önünde bulundurmalısınız. Sabahları 7 gibi uyanan bir bebeğiniz var ve sizin uçağınız Atatürk Hava Limanı'ndan 8de kalkıyor. Siz anadolu yakasında oturuyorsunuz haliyle 6 gibi hava limanında olmalısınız ki yetişebilesiniz bu durumda bebeğinizi 5 gibi uykudan kaldırmak zorundasınız sonuç kabus.
 Sakin bir yolculuk için en ama en önemli koşul bebeğinizin uykusunu almış olması. Bir de dip not olarak belirtmeliyim ki Melissa ilk yolculuğunda 2,5 aylıktı ve yolculuk boyunca uyudu, düşen basınç ve motor sayesinde kucağımızda 2,5 saat boyunca  uyudu. Geçen haftaki 2,5 saatlik yolculuğumuzda ise hemen hemen bir yaşındaydı ve yolculukta uyumakta zorluk çekti oldukça uğraştık, bilinci büyüdükçe açılıyor çocukların, odasını özlüyor, yatağını özlüyor, bebeğiniz ne kadar küçük uçak yolculuğunuz o kadar rahat, hamilelikte bilet bakmaya başlayın bence:)

İkinci dikkat etmemiz gereken durum uçakta yanımıza ne almamız gerektiği. Bebeğinizin kulakları da tıpkı sizin kulaklarınız gibi uçak kalkışta ve inişteyken basınçtan etkilenecektir bu durum için kalkış ve iniş boyunca bebeğinizi emzirmelisiniz ya da biberonla mama ya da su vermelisiniz. Ben denedim emzik de aynı etkiyi sağlıyor.
     Bebeğinizin maması, suyu, temiz ekstra emzik (yere düşerse diye), meyvesi yanınızda olmalı. 
     Uçak birden bire soğuk olabiliyor yanınıza battaniye almanızda fayda var.
     Bebeğinizin uyku arkadaşı ve sevdiği bir oyuncağı alabilirsiniz. 
     Uçuş esnasında bebeğiniz birden bire ağlarsa panik olmayın diğer yolcular rahatsız olacakmış bıdı bıdı diye hiç kafaya takmayın o bebek ve ne olduğunu bilmiyor, ağlayabilir kalkın biraz gezinin bebeğiniz üç beş insan görsün rahatlasın:)

Havalimanı?
İşte benim hep ihmal ettiğim bir konu. Uçuş anını ve tatili planlayınca iş bitiyor gibime geliyor ama çat diye ortada kalıyorum hava limanı süresince. Burada özellikle yalnız yolculuk yapıyorsanız yanınıza mutlaka kanguru ya da babysling adi her neyse bebegınizi boynunuza asacağınız o şeyi almalısınız. Pusetinizi uçağa girişte teslim edip koltuğunuza gidiyorsunuz tamam güzel. Toplamda 10 dakika kucağınızda bebeğinizle bekliyorsunuz ama pasaport kontrolünde, valizinizi beklerken bu süre 45 dakikaya kadar çıkabiliyor ve bir kolunuzda bebek diğer kolunuzda el bagajınız bir yandan da pasaportları göstermek falan tam bir deli işine dönebiliyor. Atın bebeğinizi kangurusuna kollarınız size kalsın. Uçuş sonrası kabusa dönüşmesin. Bir de mutlaka o poşete yerleştirin pusetinizi kırılmalara karşı bir nebze de olsa koruyor. 

Pusetim kırılırsa napacağım?
     Pusetiniz kırılabiliyor benim başıma iki defa denk geldi, biri türk hava yolları diğeri de sun express ileydi. Hemen pusetleri getiren görevliye, "Rapor tutturmam gerekiyor" diyorsunuz, kırığın fotoğraflarını çektirip, rapora açık açık yazdırıyorsunuz, kontrol edin siz, onlar yazarken bazen eksik yazıyorlar, yazmadıklarını da karşılamıyorlar haberiniz olsun:)
Sonra size diyorlar ki bu kırığı tamir ettirin biz ödeyeceğiz ya da tamir olmuyorsa pusetin ilgili yerini değiştirin, aldığınız mağazaya da  "İlgili kırık parça tamir olamadığı için müşteri yenisi almak zorunda" diye rapor tutturun o raporu bize mailleyin biz ödeyeceğiz. Maalesef ama koca bir yalan bu. Bana iki hava yolu şirketi, de ne attığım maillere ne telefonla aramalarıma döndüler, İkisinde de stokke para almadan kendi tamir etti pusetimi. Stokkeyi gerçekten çok seviyorum, inanılmaz ilgili alakalı, müşteri memnuniyeti hassasiyetine sahip bir firma. İyi ki hayatımdasın stokke. Türk Hava Yolları şikayet mailime azarlayıcı bir cevap yazdı, sun express hiç bir şekilde cevap vermedi, ben de www.sikayetvar.com  sitesinde şikayette bulundum, anında mail attılar. Ne kadar üzücü. Müşterisinin onlarca mailine cevap yazmazken hemen şikayet var com'a düşünce cevap. Çok güldüm, çok sinirlendim. Ama sonuçta yine stokke tamir etti. Sun express memnuniyet sağlayamadı kırdığı puseti tamir ettiremedi.

Jetlag: 
    Jetlage en iyi çözüm araba kiraladıysanız  atmak arabaya bebeği ve uyuyana kadar delilerce dolanmak ama benimkisi gibi arabada uyumayan bebeğe denk gelirseniz atın pusete sokaklar, müzeler, mağazalar  sizin, girin çıkın bir yerlere algısı çıldırsın, kafası karışsın uykuya teslim olsun haha.

Tatil Rezervasyonu:
     En başta hatta uçak bileti bile almadan tatil planınızı yaparken bakın bakalım bebeğinizin atak haftalarına geliyor mu. Atak haftalarında tatili pek tavsiye etmem ama şanslıysanız ki benim bir tatilim atağa denk geldi  Melissa 7/24 her yerde uyudu.
     Otelde kalıyorsanız önceden bebekli olduğunuzu bildirirseniz size park yatak vereceklerdir sorununuz olmayacaktır ülke içinde arabanızla yolculuk eiyorsanız da yanınıza almanızı tavsiye ederim park yatağı ama airbnb ile kiraladığınız evlerde genelde "family/ kid friendly" olup olmadığı yazıyor, olanlarda bebek ya da çocuğunuz için yatak temin ediyorlar. Öyle değilse de biz yatağı duvar kenarına itip yastıkları sıralayıp orada uyutmakla çözümü bulduk ya da aramıza yatırdık. Çok küçük bebeklerde birilikte yatmak tavsiye edilmiyor olası derin uykunuzda  bebeğinizin üstüne yuvarlanmanız söz konusu olabilir diye. 
      Bebeğinizi banyo yaptırırken de lavaboyu kullanmanızı öneririm. Lavabo içine havlu serip bebeğinizi yerleştirerek kaymasını önleyip rahatlıkla yıkayabilirsiniz
     Bebeğiniz emmiyor ve sütünüzü sağıp veriyorsanız memenizi açıp emzirmeniz söz konusu olmayacağından başka arayışlar içine girmelisiniz, ben çözümü günlük gezme rotalarımıza parkları ekleyerek buldum, her dört, beş saatte bir süt sağmak için park, hava yağışlı ise neresi olduğu önemli değil boş bir cafe restauranta uğradık. Hiçbir yer bulamadığımda sokakta tenha sinsi bir bank bulup örtünün altında süt sağmışlığım var. En kolayı park ve sonra boş restaurantlar oluyor hem bu saatlerde bebeğinizi örtü serdiğiniz çimlerde ya restaurantta mama sandalyesinde oyalayıp gün boyu içinde olduğu pusetten biraz uzaklaşmasını sağlıyorsunuz.
     Müze gibi sessizlik gereken ortamları gezme saatlerinizi bebeğinizin öğlen uykusu zamanlarına denk getirin sakın akşam yorgun ya da çok hareketli olduğu zamanlara getirmeyin.
     Günlük rotanızda metroları kullanacaksınız ve pusetliyseniz mutlaka ve mutlaka hangi metro çıkışlarında asansör var araştırın! Berlin'de her durakta asansör varken mesela NYC gezimizde en büyük sorunumuz buydu, on  durağın ikisinde ya da birinde asansör vardı  ve ilk başlarda hangisinde olup olmadığını bilmediğimizden  koca puseti, bayağı indirip çıkarmak zorunda kaldık:( 

Daha dün az fotoğraf paylaşacağım diye karar alınca  çözümü minik fotoğraflar yüklemekle buldum. İşte tatil ya da yolculuk hallerimizden bazıları.



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder